- esmeri
- смуглыйesmeri yüzlü - смуглолицый
Крымскотатарский-русский словарь (латинский). 2013.
Крымскотатарский-русский словарь (латинский). 2013.
esmeri — ESMERI. s. m. Sorte de pierre qui sert à polir les pierres precieuses. Les Vitriers coupent le verre avec de l esmeri. on polit le diamant avec de la pondre d esmeri … Dictionnaire de l'Académie française
barut esmeri — sf. Koyu esmer renkte olan (kimse) Sık sık rastladığı, o barut esmeri tazenin, kim olduğunu, kolay öğrenememişti. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
Mihaly Fazekas — Skulptur von Sámuel Diószegi und Mihály Fazekas auf dem Gelände der Debrecener Universität. Fazekas ist sitzend abgebildet Mihálys Fazekas Grab Mihály … Deutsch Wikipedia
Mihály Fazekas — Skulptur von Sámuel Diószegi und Mihály Fazekas auf dem Gelände der Debrecener Universität. Fazekas ist sitzend abgebildet … Deutsch Wikipedia
Climène — Kirinia climene … Wikipédia en Français
Myrtil de Thomson — Maniola halicarnassus … Wikipédia en Français
barut — is., Far. bārūd Ateşli silahla bir merminin atılmasına veya herhangi bir aracın fırlatılmasına yarayan, patlayıcı madde Birleşik Sözler barut esmeri barut fıçısı barut hakkı baruthane barut kabağı barut rengi Atasözü, Deyim … Çağatay Osmanlı Sözlük
esmer — is., Ar. esmer 1) Siyaha çalan buğday rengi 2) Kurşuni renk Sazlı köyü ayaklandığı zaman gökyüzü daha esmerdi. T. Buğra 3) sf. Bu renkte olan 4) sf. Teni ve saçları karaya çalan, koyu buğday rengi olan (kimse), yağız Üzülüyor ama üzüntüsü,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gökçe — is. 1) Gök rengi, mavi 2) sf. Bu renkte olan 3) sf. Gökle ilgili, semavi 4) sf. Güzel, hoşa giden Kutlu Melek, yüzü güneş esmeri, gözü menekşe moru, kumral saçı belikli gökçe gonca artık yoktur. T. Buğra Birleşik Sözler gökçe yazın … Çağatay Osmanlı Sözlük
emery — [ ɛm(ə)ri] noun a greyish black form of corundum (mineral) containing iron oxide, used in powdered form as an abrasive. Origin C15: from Fr. émeri, from OFr. esmeri, from Ital. smeriglio, based on Gk smuris polishing powder … English new terms dictionary